ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2013 Çarşamba

Şükrü ile Tanışın

10 Gündür hayat daha keyifli bizim evde çünkü Şükrü ailemize katıldı. 

Market dönüşü yolda buldum onu, insan canlısı olduğundan hemen kendini sevdirip peşimize takıldı, aldık eve getirdik, aşılarını yaptırdık. O bize alıştı, biz de ona çok alıştık. Çok yaramaz ve şımarık bir o kadar da sevimli bizim yakışıklı. İşte bunlar da fotoğrafları






Ben petshoplardan hayvan satın almaya kesinlikle karşıyım. Lütfen siz de oralarda satılan yavrucukları alarak bu iğrenç pazara ortak olmayın. Berbat şartlarda bakılıp fahiş fiyatlara satılan bebekleri her gördüğümde içim parçalanıyor. Sokaklarda sahipsiz korunmaya muhtaç bunca can varken hayvan tüccarlarına prim vermeyin. 

Ayrıca Hay-Sev ve Sahibinden'i takip ederseniz oralarda da ücretsiz sahiplendirmeler oluyor. 
Hay-Sev'in Facebook sayfası

Son olarak da şunu söylemek istiyorum lütfen ama lütfen bir heves aldığınız hayvanınızı ondan bıkınca ya da evleniyorum, taşınıyorum, çocuğum oluyor gibi bahanelerle sokağa atmayın. Özellikle evde büyüyen kedi ve köpekler sokak hayatına uyum sağlayamıyorlar. Psikolojik olarak da inanılmaz çöküyorlar. Alacağınız hayvanın ortalama ömrünü düşünerek hareket etmemeniz belki de onun canına mal olacak. 

Ha bu arada havalar İstanbul'da çok sıcak kapıların önüne su koymayı unutmayalım :)

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere efendim, hoşçakalın...

15 Temmuz 2013 Pazartesi

İki Kişilik İftar Soframız

Evliliğimizin ilk ramazanı bu. Yaz tatiline denk gelmesi sebebiyle de iftar sofrasını özenerek hazırlayabiliyorum, içime siniyor çok şükür. Gerçi uzun açlık ve sıcağın etkisiyle pek bir şey yiyemiyoruz sofrada. O yüzden mümkün olduğunca hafif yemekler yapmaya çalışıyorum. Çorba ve su ağırlıklı besleniyoruz desem yeridir.

Bu akşam menüde mercimek çorbası, taze fasulye ve cacık vardı. Yemekleri değil de sofrayı paylaşmak istedim sizlerle, hem belki evlenecekler için de fikir vermiş olurum :)

Hepinize hayırlı sağlıklı ramazanlar diliyorum...







14 Temmuz 2013 Pazar

Country Yatak Odası Sevenler?

Blogu aslında çeyiz alışverişindeki gelin adaylarına dekorasyon ve alışveriş için fikir olması amacıyla açmışım. Sonra benim İstanbul günlüğüme döndü, önünü alamadım :)

Bugün uzun bir aradan sonra blogun açılış amacına uygun bir postla karşınızdayım: kendi yatak odası dekorasyonumu sizlerle paylaşacağım ve çeyizde yatak odası için neler alınmalı sorusunu kendimce cevaplamaya çalışacağım. Hazır mıyız? O zaman önce yatak odamla başlayalım.

Yatak odamı Adana'da mobilyacılar sitesinden aldım. Aslında tam bir İngiliz yatak odası alma taraftarıydım, Laura Ashley'nin ünlü modelini bilmeyeniniz yoktur; fakat eşimin "Genç kız odası gibi oda takımı istemiyorum." restiyle daha maskülen bu odada karar kıldık. Takımın showroomdaki hali cevizdi, kulpları eskitmeydi, benim için yapılanın rengini ve kulplarını kendim seçtim. Şöyle bir şey ortaya çıktı:




Yatak örtüsü ve nevresim takımı English Home, perdeyi ise Premier diye bir markanın kumaşlarından seçtim.

Gelelim detaylara
 Kapı stopu English Home


Halı Angora İstanbul serisi

Melekler Madame Coco, çerçeve Tepe Home


 Renso English home

Peki çeyiz için neler almalıyız? 

Mutfaktan sonra işin en çok uğraştıran kısmı yatak odası bana göre, nevresimler, pikeler, battaniyeler yorganlar derken işler çığrından çıkıyor ne eksik ne fazla insan kendi bile takip edemiyor aldıklarını. O nedenle liste yapmakta fayda var. Buyrun size ortalama bir liste :)

*İki adet kaliteli 2 adet normal yastık. Kaliteli olanlar uyumak, diğerleri yatak örtüsünün yastık kılıfları için. Yatak örtünüz fazla yastık istiyorsa ona göre yastık sayısı artabilir.
* Minimum iki tane günlük nevresim. Maksimum da 4 derim fazlasına inanın hiç gerek yok. Henüz hiç açılmamış nevresimlerim var dolabı bekleyen. Ben English Home'dan aldığım iki günlük nevresimle geçirdim koca kışı.
*İki adet battaniye. Size ve misafirlerinize.
Benim en çok kullandığım Madame Coco'dan aldığım bu battaniye oldu


*Gelin yatağı, gelin yatağı herkesin ağzında bir gelin yatağı. Zevkinizden ödün vermeyin gelin yatağı konusunda. Size güzel gelen kat kat tüllülerse onu alın, benim gibi sade seviyorsanız da zorla pullu taşlı yatak örtüleri almayın. 

Benim bir pikem vardı Gelin Home'dan onu hiç kullanmadığım için fotoğrafı yok, gelin yatağı olarak English Home'dan aldığım bu takımı kullandım


İçinde pamuk saten nevresim takımı ve yatak örtüsü olan bu çeyiz setini iyi ki de almışım diyorum başka bir şey demiyorum :)

Pamuk saten nevresim takımı demişken bir de bu var bende henüz açılmamış;


*Yaz için iki de pike takımı lazım, eğer yazın evleniyorsanız gelin yatağınıza da pike ile yapabilirsiniz. Benim pikelerin biri Özdilek diğeri English Home



*İki tane yorgan almakta fayda var, hatta mümkünse birini ince yazlık diğerini daha kalın alın.Bunun yanı sıra alez yine alınacaklar listesinde olmalı.

Eğer bu yukarıda saydıklarıma sahipseniz yatak odası için telaş etmeyi bir kenara bırakın, ihtiyacınız olan her şeyiniz var. Bundan sonraki alışverişlerinizi zevkinize göre acele etmeden yapabilirsiniz :)

Umarım faydalı bir yazı olmuştur :) Hepinize sevgiler...





23 Haziran 2013 Pazar

Ben Geldim :)

Uzun zamandır yazmıyor yazamıyordum malumunuz. Ne oldu nerelerdeydin diyenlere hemen özet geçiyorum :)

İlk zamanlar okul işleri çok yoğundu, son yazılılar sözlüler derken yazmaya fırsat bulamadım. Sonrasında Gezi Parkı direnişi başladı, o süreçte burdan ve Facebook sayfamdan paylaşım yapmayı tamamen durdurdum. Böyle böyle derken haziranın 23'ü olmuş :)

Bu arada başka neler yaptın derseniz; pazara gittim mesela 
Çarşamba pazarı var burda hepiniz duymuşsunuzdur tahminimce, evdeyken pazara gideyim dedim. Yaz iyiden iyiye kendini hissettiriyor, meyveler sebzeler çeşit çeşit. Bir kaç bi şey aldım


Yine yazdan mütevellit bahçede çiçek açım merasimi tam gaz devam ediyor, bahçeyle ilgilenmem gerekti


Balkon düzenlemesini tamamladım onun ilgili ayrı bir post hazırlamam lazım aslında;  şu fotoğrafla yetineyim şimdilik



Mutfağı yaz için bir kaç ufak değişiklikle yeniden düzenledim



Yaz kahvaltılarının açılışını yaptım





Şimdi tatildeyim, olaylar duruldu, kafam daha sakin ben de sizlere bu yazıyla merhaba demek istedim. 

Herkese sevgiler...


17 Mayıs 2013 Cuma

Bizim Bahçede Bahar

Bahçe son bir kaç haftadır mis kokular içinde; iğde,hanımeli ve son olarak da güller açınca sokağın başından bahçenin kokusu duyulmaya başlıyor. 

Yeni oyuncağımla ilk denemem bahçedeki çiçekler üzerinde oldu, paylaşayım istedim.

Bunlar aslanağızları, aslanağzı diye çiçek ismi mi olur diye düşünmüyor değilim aslında ama neyse :)

Balkonumuzun yeni üyesi fesleğenimiz


Filbahri

Güllerin bi kısmı



Menekşem

Sakız sardunyalar 

Bunlar da diğer onlarca çiçekten bazıları...



Onlarca dediysem abarttım sanmayın, bahçede yok yok. Eriğin, şeftalinin fotoğrafını çekemeden çiçeklerini döktüler bakalım meyvelerini paylaşırım belki burda :) Ama ben asıl ortancaları bekliyorum ne yalan söyleyeyim :)

Herkese bol güneşli bol gezmeli bir hafta sonu diliyorum efendim, sevgiler...

7 Mayıs 2013 Salı

Tavsiye Ediyorum -2-



Bir başka tavsiye ediyorum yazısıyla daha sizlerleyim :) İki kişi olsak da nerdeyse her gün çamaşır makinası çalışıyor bizim evde. İkimiz de çalışıyoruz, günlük giydiğimiz kıyafetler, havlular, çoraplar derken kirliler dağ oluyor göz açıp kapayıncaya kadar. Ben de haliyle çamaşır işine mesai harcarken en iyi ürünleri de deneye deneye bulmuş oldum. En iyi derken neye göre derseniz her bir ürün için tek tek anlatacağım. Önce bir toplu fotoğraf verelim:


Eveeet işte bunlar benim çamaşır arkadaşlarım, deterjan olarak görmüş olduğunuz iki ürünü kullanıyorum. Tablet olanı renkli ve beyazlar için kullanıyorum, hem kullanımı kolay hem temizliği oldukça iyi. 30 derecelik kısa programda bile etkili temizlik sağlıyor. Sıvı deterjan ise koyu renkliler için ideal, özellikle pantolonlarımın nerdeyse tamamının siyah olduğunu söylersem neden kullanmak zorunda olduğumu anlarsınız herhalde :)

Çamaşır makinasını temizleyici ve kireç önleyici etkisi olan ürünü yeni yeni kullanmaya başladım, çünkü sürekli makina çalışıyor haliyle içi kirleniyor ve kireç birikmeye başlıyor. Bilmiyorum etkili midir ama ben makinamın ömrünü belki bir nebze uzatır diyerek kullanıyorum.

Leke çıkarıcı sürekli kullandığım bir ürün değil, masa örtüsü vs gibi yağlı lekeli çamaşırlar olduğunda kullanıyorum oldukça memnunum, renklilerde de sorun yaratmıyor.

Yumuşatıcım... Ondan asla vazgeçmem gibi geliyor, yumuşaklığı harika. Havlular, nevresimler yumuşacık çıkıyor makinadan, kokusu da keskin öyle parfümlü bir koku değil. Temizlik kokusu sanki...

İşte benim kullandıklarım ve size de tavsiye edeceğim ürünler bunlar. Sizlerin tavsiyelerini ve kullandığınız ürünlerle ilgili yorumlarınızı da bekliyorum :)

Sevgiler...

7 Nisan 2013 Pazar

Bizim Mutfak

Yaşam odamızı daha önceki yazımda paylaşmıştım, bu yazımda sizi mutfağıma götürmek istiyorum. 

Bizim evin hikayesini bilenler bilir, bilmeyenlere kısaca anlatayım; bu ev için tadilata girişildiğinde ev neredeyse harabeydi. Kapılar pencerelerden duvarlara, parkelerden mutfağa her şey yeniden yapıldı. Tadilat esnasında İstanbul'da olmadığımdan her şeyi tam da istediğim gibi yaptırabildim diyemem ama imkanlar dahilinde mutfağım istediğim sevdiğim ısındığım tarzda bir mutfak oldu şükür. Tek eksiği mutfak dolaplarının kulpları. Onların da değişmesi yakındır. 

Şimdi buyrun mutfağıma


 İstanbul şartlarında oldukça geniş bir mutfağım var sayılır 



Mutfağın geniş olması oldukça büyük bir avantaj, hem hareket alanını genişletiyor insanın hem de yemek yaparken içinin sıkılmasını engelliyor :) Şahsen daracık mutfaklarda bana sıkıntı geliyor kendimi dışarı zor atıyorum. Benim mutfak öyle değil neyse ki :)



Ayrıca mutfak masa ve sandalyesi için alanınız varsa mutlaka alın derim, salondaki masayı her gün kurup kaldırmak zor geliyor açıkçası. Hem salon yemek kokmamış oluyor mutfakta yiyince, yerler de temiz kalıyor.



Pencere önü çiçeklerim, sağdaki menekşem canlı diğeri yapay. Zavallı menekşeyi çürütüyordum ilk aldığımda yanlışlıkla. Her gün sulamamak lazımmış, verdim suyu verdim suyu sonra da diyorum ki neden çürüdü bu çiçek...


Duvar saatinin sesine tahammülüm hiç yoktur, çıt çıt çıt... Uyuyamam zaten saat olan odada, o yüzden odalarda saat bana sevimsiz gelir. Saat sadece mutfakta olmalı bence. Bu saate ilk görüşte vurulmuştum. 


Bu sevimli çaydanlık askılar da İsviçre'den. Çok tatlılar değil mi?

Baharat için kutuları da unutmayalım :)


İşte bizim mutfak da böyle. Umarım beğenmişsinizdir, sevgiler...