fatih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
fatih etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2013 Pazar

Ben Geldim :)

Uzun zamandır yazmıyor yazamıyordum malumunuz. Ne oldu nerelerdeydin diyenlere hemen özet geçiyorum :)

İlk zamanlar okul işleri çok yoğundu, son yazılılar sözlüler derken yazmaya fırsat bulamadım. Sonrasında Gezi Parkı direnişi başladı, o süreçte burdan ve Facebook sayfamdan paylaşım yapmayı tamamen durdurdum. Böyle böyle derken haziranın 23'ü olmuş :)

Bu arada başka neler yaptın derseniz; pazara gittim mesela 
Çarşamba pazarı var burda hepiniz duymuşsunuzdur tahminimce, evdeyken pazara gideyim dedim. Yaz iyiden iyiye kendini hissettiriyor, meyveler sebzeler çeşit çeşit. Bir kaç bi şey aldım


Yine yazdan mütevellit bahçede çiçek açım merasimi tam gaz devam ediyor, bahçeyle ilgilenmem gerekti


Balkon düzenlemesini tamamladım onun ilgili ayrı bir post hazırlamam lazım aslında;  şu fotoğrafla yetineyim şimdilik



Mutfağı yaz için bir kaç ufak değişiklikle yeniden düzenledim



Yaz kahvaltılarının açılışını yaptım





Şimdi tatildeyim, olaylar duruldu, kafam daha sakin ben de sizlere bu yazıyla merhaba demek istedim. 

Herkese sevgiler...


28 Mayıs 2013 Salı

Akşam Yürüyüşü

Bu aralar hem kullandığım ilaçlar hem de sağlıksız beslenmem nedeniyle epey kilo alınca diyete ve yürüyüşe başladım ya da başlamak zorunda kaldım diyeyim :)

Yürüyüş parkurumuz  Balat Sahili'nden yukarı Unkapanı'na ordan Karagümrük'ten tekrar eve. Bir nevi evin etrafında daire çiziyoruz yani. Benim de sevdiğim yerler olunca akşam makinayı da aldım yanıma bakalım siz de sevecek misiniz benim parkuru :)

Vodina Caddesi'ni isim olarak bilmeseniz de bir çok dizi ve reklamdan biliyorsunuzdur. Ali Ayşe'yi Seviyor ve Osmanlı Tokadı son dönemde burda çekilen dizilerden ikisi sadece.

Bu fotoğrafı daha önce çekmiştim, bu mekan daha önce kliplerde ve dizilerde defalarca kullanıldı. Benim hatırladığım Annem Uyurken'deki şekerci burasıydı mesela. 

Bu da dünkü hali sokağın. Çekim bitmişti, insanları rahatsız etmemek için uzaktan çektim :)

Bu sahilde haftasonları adım atacak yer olmuyor :/ 

Gül gördüm mü dayanamam bilirsiniz :)

İstikamet Unkapanı Köprüsü

Gün batımını kim sevmez ki?

Cibali adının nerden geldiğini biliyor muydunuz? Ben dün öğrendim. Bu arada yarın 29 Mayıs. İstanbul'un fethinin 560. yılı. Kutlamalar Balat Sahil'de olacak. Ben daha önce hiç gitmedim kutlamalara ama yarın orda olacağım. Fırsatınız varsa sizin de aklınızda bulunsun. 

"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." 


Zeyrek'ten Süleymaniye

Bozdoğan kemeri


Şu kadarcık yerde bile ne tarihler ne hikayeler var değil mi? Fatihler, Bizanslılar, Kanuniler...

İşte İstanbul'u bu yüzden seviyorum ♥

28 Nisan 2013 Pazar

Vefa Bozacısı

Okulum Vefa'da olunca Vefa Bozacı'sının da müdavimi oldum haliyle. Bozayı hiç sevmezdim ta ki Vefa'dan boza içene kadar. Boza aslında tatlıymış bunu biliyor muydunuz :) Ben yeni öğrendim de :)

Unkapanı'nda Müze Durağı'nda inip Reşat Nuri Sahnesi'nin hemen yanındaki sokaktan Vefa'ya giriyorsunuz. ambalajcıların önünden ilerlediğinizde soldan ikinci sokağın köşesinde Vefa Bozacısı'nın tarihi binasını görebilirsiniz.

1876 Yılından beri  boza satan Vefa Bozacısı'nın hemen karşısında dileyenler için Vefa Leblebicisi de var ki o da 1922'den hizmetteymiş.

Şu sıcakta ne bozası demeyin lütfen çünkü bu bozanın yazı kışı yok her mevsim satılmakta her mevsim içilmekte, yazları şıra da satıyorlarmış onu henüz içmedim bakalım beğenirsem onu da yazarım :)

 Bu yazı da fotosuz değil tabii ki :)

Vefa Bozacısı'nın dıştan görünüşü


Dükkandaki her şey orijinalliğini koruyor

Atatürk'ün boza içtiği bardak

Herkese sevgiler...

19 Nisan 2013 Cuma

Eski Kapılar İlginizi Çeker Mi?

Yazmaya bir süre ara vermek zorunda kaldım, bunda hem işlerimin -ev+okul- yoğunluğu hem de fotoğraf çekmeye fırsatımın olmaması etkili oldu. Netten toplama fotoğraflarla yazı yazmayı çok sevmiyorum açıkçası hal böyle olunca ancak bu akşam yazabildim :)

Bu yazıdaki fotoğrafların çoğu geçtiğimiz yazdan Balat fotoğrafları. Balat'ı bir çok kez sokak sokak gezimişimdir. Her defasında farklı bir yer keşfediyorum mahallede. En sevdiklerim ise Fener civarındaki evler ile hemen her evde bulunan bu eski kapılar. Bazıları yenilenmiş, bazıları kırık dökük hepsi kim bilir nelere şahit olmuş, neler görmüş, kimlere ev sahipliği yapmış...

Balat'la, Balat'ın ev sahipliği yaptığı Seferadlarla, evleriyle, kültürüyle ilgili uzun ve detaylı bir yazı yazmayı çok istiyorum aslında ama şimdilik sizinle bu güzel kapıları paylaşmakla yetineyim. Bakalım beğenecek misiniz.




 Bu kapıya bayıldım, tüm orijinalliğiyle bugüne gelmiş, kim bilir hangi hikayeler yaşandı bu kapının ardında



Kendi fotoğrafımı paylaşmamaya azami gayret göstersem de bu fotoğrafı paylaşmak istedim, görselliğe bakar mısınız?

 Bu merdivenleri hatırlamışsınızdır belki ,bir çok dizide ve reklamda görmüşsünüzdür. Patrikhanenin hemen yanındaki bu merdivenler ve bu eski kapı harika fotoğraf veriyor, haliyle de doğal bir set olmuş.


 Bu ev yenilenmiş, içini de çok merak ettim desem?

 Kapılarda bu mavi çok revaçta bakınız :)






 Yine eski bir kapı

 Ben bu kırmızıyı da beğeniyorum

Umarım kapı sevgisi bu yazından sonra sizlerde de oluşmaya başlamıştır :) 
Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, 

Sevgiler...


12 Mart 2013 Salı

Sur Ocakbaşı


Sur Ocakbaşı İstanbul'daki sayılı kebapçılardan, zaten namını mutlaka duymuşsunuzdur :) 

Bu ününün sebepleri arasında etleri özel olarak getirtmeleri ve her yemek için özel ustaları olmasını sayabiliriz. 

Sur kebap adıyla satılan serviste; şiş kebaptan Adana kebaba, lahmacundan tavuk şişe türlü çeşit kebapla sebzeli bulgur pilavı var. Oldukça doyurucu fiyatı 22 lira. 



Ben ilk gittiğimde Adana yedim. Bir Adanalı olarak, Adana dışında yediğim en güzel Adana'ydı diyebilirim. İkinci ziyaretimde şiş kebabı denedim, yediğim en pamuk etti ki ben parça et hiç sevmem yiyemem, çiğneyemem. Et değil pamuktu o kadar diyim :))

Büryanı ben denemedim ama eşim çok beğendi, çiğ köftesi de oldukça başarılı. Sur'a gidince özel Sur tatlısını da mutlaka tadmayı ve özel bakır tasla ayranlarını içmeyi ihmal etmeyin.



Nasıl gidilir diyorsanız, Fatih İtfaiye'nin tam arkasında Kadınlar Pazarı'nda.

 



Afiyet olsun :)

4 Mart 2013 Pazartesi

Fatih Camii

Hafta sonları hava güzel olduğunda yürüyüş yapmaya çalışıyoruz. Güzergahımız da ya Balat Sahil'den Eminönü oluyor ya da Çarşamba'dan Karagümrük'e bir tur atıyoruz. 

Bu hafta sonu ne zamandır fotoğraf çekmek istediğim için Çarşamba'dan gitmeye karar verdik. Hava soğuk olmasına rağmen oldukça güzeldi. 
Yalnız sanırım Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii gibi belli başlı yerler dışındaki tarihi ve görülmesi gereken mekanları sadece yabancı turistler geziyor ya da onlardan sadece yabancı turistler haberdar.

 Kariye'ye gittiğimde de aynı şeyi düşünmüştüm; "Dünyada eşi benzeri olmayan böyle bir yerde neden hiç Türk turist yok?"

Herneyse efendim gelelim muhteşem Fatih Camii'ne. Yapıldığı dönemde (1462-1470) külliye olarak inşaa edilmiş; camii ile birlikte 8 üniversite, 8 lise, 16 medrese, bir hastane, bir misafirhane, bir aşevi, kervansaray, hamam, ilkokul, kütüphane de külliyenin içinde yar alıyormuş. Zaman içinde çeşitli depremler sonucu geriye camii haricinde sadece medreseler kalmış.

Çarşamba istikametinden giderken Fatih Camii karşınıza işte böyle çıkıyor:


Bahçe kapısından camii avlusunun görünüşü:


Avlunun içi:




Ve camiinin içi:


İstanbul'a yolunuz düştüğünde Fatih Camii'ni de gezi programınıza alın derim. Hatta buralara kadar gelmişken, Malta Çarşısı'nı da gezin. Eminönü kadar ünlü olmasa da ve tabii ki o kadar büyük olmasa da şahane şarküterilere baharatçılara sahip bir yer  burası.


En taze peynirleri, kaymakları, en iyi süt ürünleri ve baharatlarını bulabileceğiniz Malta Çarşısı'nda benim favori mekanım aşağıdaki yer; hem mıhlamalarımız hem kahvaltılarımız için gerekli malzemelerin en kaliteli ve lezzetlilerini burda buluyoruz. 


Haftanın ilk postunu da yazmış bulunmaktayım, hepimiz için güzel bir hafta olsun. Sevgiler...