22 Ağustos 2013 Perşembe

Banyo Dekorasyonu ve Bizim Küçük Banyomuz

Banyo ve balkon dekorasyonu bizde genelde pek önemsenmez nedense. Balkonun kaderi zaten turşulara ev sahipliği yapmak olsun ne bileyim vileda kovasını barındırmak olsun... Banyo da keza temiz olsun bizim olsun mantığıyla hareket edilen bir yer-di. "Di" diyorum çünkü bu iki mekan da son yıllarda hakettikleri değeri görmeye başladılar.

Önce netten toplama beğendiğim banyo görsellerine bakalım beraber

Ayaklı küvetler en fantastik banyo grubunda yer alıyor bana göre. Görsel olarak muhteşem, kullanışlılık sıfır. 
Ayrıca bu fotoğraftaki gibi ahşap duvar panolu ve duvar kağıtlı banyolara da her ne kadar bayılsam da kullanışlı olmadığından izlemekle yetiniyorum.


Özellikle Amerikan suburban evlerde banyoda pencereye sık sık rastlayabiliyoruz. Bu pencerelere en çok fotoğraftaki gibi ahşap panjur ya da katlamalı perde yakışıyor.


Görüntü muhteşem lakin eğri oturalım doğru konuşalım; yerin ahşap olmasından tutun da yerdeki halıya, olası bir banyoda aynaya sıçrayacak sulara kadar kullanımı imkansız bir banyo. Sadece seyirlik...

Pembeyse beğenirim; pembe ve beğendim :)


Şu fayansların güzelliğine bakar mısınız?

Bu küvette hiç değilse perde var.

Yine ahşap duvar panosu kullanılmış bir banyo örneği

Şimdi gelelim daha kullanışlı ve daha gerçekçi banyo örneklerine

Bu arkadaşlar İkea'dan




Banyo aynasının iki yanında aplik uygulaması her zaman hoşuma gitmiştir

Pembeden sonra en sevdiğim renk

Ayna muhteşem

Ve işte şahane bir fayans örneği daha

Gelelim kendi hikayeme; daha önce de yazmıştım evin tadilat aşamasında eşim de ben de eve çok müdahil olamadık. Ben zaten İstanbul dışındaydım, eşim de işi nedeniyle çok fazla ilgilenemeyince ustanın zevkinin eseri fakat benim pek de içime sinmeyen bir banyomuz oldu. İsraftan korkmasam bir dakika durmam banyoyu değiştiririm ama yepyeni banyo yazık günah hiç değilse bir kaç yıl kullanayım diyerek kendimi oyalamaya çalışıyorum.

Ne yaptıracağımı da biliyorum aslında; duvar kağıdı görünümlü fayans, duşakabin içine yukarıdaki görselde yer alan fayansa benzer tarzda fayanslar hmm başka başkaaa... Mudo'dan bir dresuar beğendim bile onu banyo dolabı olarak düşünüyorum lavabonun altına, bakınız:


Tabii ki duvarda şu tarz bir ayna ve yanında aplikler


Kafamda her şey bu kadar netken hala nasıl oluyor da tadilata başlamıyorum ben bile bazen şaşıyorum kendime :)

Peki banyomuzu yaptırdık ya da pek tarzımız olmasa da bir banyomuz var; nasıl dekore etmeliyiz?

Kendi banyo görsellerimle size bir kaç öneri verebilirim

Seramik banyo seti, paspasla birlikte banyonun en dikkat çekici üyeleridir. Tarzınızı yansıtmaya bunlarla başlayın derim.



Mis gibi kokan mumlar hem banyonuza güzel bir koku verecek hem de banyonuzda hoş bir görüntü yaratacaktır

Askı, tuvalet kağıtlığı gibi aksesuarları göz ardı etmemekte fayda var



 Ve tabii ki olmazsa olmaz havlular

Bunun haricinde banyonuzun ruhuna uyacak, gözünüze hoş gelecek tablolar da kullanılabilir

Bu görseller de forumda görüp, çok beğendiğim bir banyodan. Aksesuarların etkisi çok net değil mi?
İlk hali

Ve ufak bir dokunuşla müthiş bir değişim

Oldukça uzun bir yazı oldu ama değdi galiba :) Umarım fikir verme açısından yararlı olabilmişimdir. 

Yeni yazıya kadar hoşçakalın...

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Tatil Dönüşü

Bayramdı, ardından tatildi derken bir süre uzak kaldım buralardan. Ne var ne yok, nasılsınız görüşmeyeli? 

Ben uzun zamandır olmadığım kadar iyiyim onu baştan söyleyeyim de :)  Pil bitmek üzereymiş de haberim yokmuş, Duracell tavşanı gibiyim şimdi; hep böyle gitse ya keşke :)

Ne yaptın derseniz; Adana'ya gittim annemlerin yanına; Mersin-Adana-aile-gezme ve tabii ki alışveriş şeklinde geçen 10 günün ardından cumartesi evimize döndük. Şükrücan'ı çok özlemişim, o da bizi özlemiş fazlasıyla. Kuzum benim, hasret giderdik onla bol bol. 

Her tatil dönüşünün vazgeçilmezi temizlik de olmazsa olmazdı tabi ki de. Bugün de yavaştan kış hazırlıkları için kolları sıvadım, halıları yıkamaya verdim, baharda yaptıralım diyip sonra vazgeçtiğimiz balkona sürgü cam projesi tekrar gündemde. Malum kış geliyor Şükrüşüm balkonda uyuduğundan havalar iyice soğumadan balkonu kapatmak gerek. Yarın usta gelip ölçü alacak. Başka neler yaptım bugün hmmm, kıyafet dolaplarını gözden geçirip kullanmadıklarımızı ayırdım ortalık bir ferahladı bir genişledi yer açıldı yenilere :D

Sizin kış hazırlığı önerilerinize de bekliyorum, ne yapmalı ne yapmamalı tecrübeli hatunlar söz sizde...

Benden havadisler bu kadar sizleri tatilden fotoğraflar ile başbaşa bırakıyorum.

Adana Kebap sadece Adana'da yenir, bunu bilir bunu söylerim


Bu görmüş olduğunuz arkadaş turunç, turunçgillerdeki o meşhur turunç bu işte. Adana sokaklar turunç ağaçlarıyla doludur, bilmeyen portakal sanır. Turuncun aşılanması ile portakal, mandalina, limon elde edilir.

Adana karpuzu diye de bir gerçek var


Yeni Adana da denilen Kuzey Adana


Seyhan Baraj Gölü


Adana'yı çevreleyen Toroslar

Bu da Sevgi Adamız 



Bu fotoğraflar Mersin'den
Daimi ziyaretçilerimiz: Caretta caretta'lar


Kanlıdivane denilen Canytellis antik kenti











Bir dahaki postta görüşmek üzere, hoşçakalın.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Kadir Gecesi




Kuran-ı Kerim'in inmeye başladığı, tüm meleklerin yeryüzüne indiği en hayırlı gece Kadir Gecesi'ne bu 

akşam kavuşacağız Allah'ın izniyle. 


Tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle, hayırlı kandiller...

1 Ağustos 2013 Perşembe

Kuzguncuk

Blogda da yazdığım üzere Fatih'te yaşıyorum ben. Göç nedeniyle demografik yapısı çok parlak olmayan bir yer burası. Yine de İstanbul'un merkezinde olmayı hatta eskilerin İstanbul dediği yerde olmayı seviyorum ben tüm kalabalığına gürültüsüne gün be gün artan göçüne rağmen. Burdaki tarihin, evlerin, camilerin, kiliselerin verdiği duyguyu hiç bir semtte alamamıştım şimdiye kadar. Ama sanırım artık favori semtim Fatih değil Kuzguncuk. Bu kadar güzel korunmuş bir tarih, böyle tertemiz sessiz sakin sokaklar, mis gibi ağaçlar... Sanki İstanbul değil de ufak bir sahil kasabası gibi ki bana fazlasıyla İzmir'i hatırlattı Kuzguncuk.

Neyse fazla söze gerek yok; ben susayım fotoğraflar konuşssun.

Boğaziçi Köprüsü'den geçtik karşıya, daha kolay oldu Kuzguncuk'a varmamız.


Köprüden Topkapı Sarayı


Veee işte başlıyoruz














Gezdik yorulduk, sahilde bir kafede dinlendik. Manzaramız şahaneydi


Bu fotoğrafları onlarcası arasında zor seçtim. Bence siz de fotoğraflarla yetinmeyip en kısa zamanda bir Kuzguncuk turu yapın, kesinlikle görülmeye değer bir semt.

Bir dahaki yazıda görüşene kadar kendinize iyi bakın...