13 Eylül 2013 Cuma

Oldies But Goldies

Eskiye olan tutkum malum, hal böyle olunca -her ne kadar henüz bir senelik evli olsam da- eve yavaş yavaş eski ve bence yenilerden çok çok daha değerli parçaları toplamaya başladım. Bu hem benim için büyük bir zevk hem de çocuklarıma bırakabileceğim güzel bir miras.
Horhor ve Çukurcuma'yı sık sık gezerim mesela, ayrıca yolumun üstü diyebileceğim başka bir eskici daha var, orası da sık sık ziyaret ettiğim yerler arasında. Yalnız son dönemde eskiye olan ilginin artması bu tip yerlerde inanılmaz fiyatların telaffuz edilmesine sebep oluyor. Mesela benim yolumun üstü dediğim yerde 150-200 liraya alabileceğim çay takımı Horhor ya da Çukurcuma'ya düştüğü an binlerce lira etikete sahip oluyor bir anda o nedenle tanıdık ve az bilindik yerleri dolanmakta fayda var diyerek aile yadigarı eskilerimi döküyorum ortaya.

Bu arkadaşı daha önce paylaşmıştım sizlerle -sanıyorum ki?- 

Eşimin halasının ev hediyesi, güzel toile de jouyum

Bunlar rahmetli anneannemden. Bakıma ihtiyaçları var yalnız. Bu gümüşler nasıl parlatılır bilen var mı aranızda?



Bunlar da yine anneannemden


 Bu fincan takımı 6 kişilik ve sapasağlam kalmayı başarabilmiş hepsi

 Bu çerçeveyse annemlerin evindeydi ben kendimi bildim bileli. Kırmızılı olan benim, soldaki ağzı açık bebek de Kaan :) Ortadaki küçük fotoğraf ise babam

 Bu el boyama vazo da anneannemden, çok güzel değil mi? Bayılıyorum buna ♥

Eşimin halasından toile de jouylar


Anneanne yadigarı bu güzel şekerlik kim bilir kaç yıllık


 Bunlar kayınvalidemden, ah bir de servis tabaklarını bulabilsem :(

Eşimin kuzeninden, handmade :)



11 Eylül 2013 Çarşamba

Cupcake ve Cake Pops Yaptım :)

Tarifler tamamen Dilek'ten uygulaması benden oldu, biraz da spontane gelişti aslında. İlk denemem olacağı için basit bir tarifle çalıştım ve hatalarım oldu tabii ki :) Mesela kremam kıvamsızdı, ayrıca krema torbasını kullanmak araba kullanmaktan daha zor bence :)

O yüzden şimdilik bu iki fotoğrafı yüklüyorum, fazlası için bakınız: Dilek'in blogu



9 Eylül 2013 Pazartesi

Okullar Açılırken




Bu hafta son tatil haftam, anasınıflarıyla mini mini birler bugün okula merhaba dediler bile. Bizim mesai ise haftaya bugün başlamış olacak. Eylül zaten yıllardır benim için okul kokusu, defter kokusu, yeni kıyafetler, yeni heyecanlar demek. Sanıyorum ki aynı heyecan diğer meslektaşlarım ve öğrencilerde de var. Fakat ne oluyor da bu kadar hevesle başlanan sene bizler için adeta bir kabusa dönüyor bir kaç ay içinde? Kendime sürekli bu soruyu soruyorum nerede hata yapıyoruz?

Geçtiğimiz hafta yaşadığım ve canımı sıkan, sinirlerimi alt üst eden bir olayı paylaşayım belki ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum. 

Ağustos ayının son haftası, ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları oluyor liselerde. Bu sınavların ilki haziranda bu arada, bu ikinci şans çocuklar için. İkinci ve son şans, kalan ve geçenlerin belli olduğu son viraj.

 Sene içinde dersle ilgi ve alakası olmadığı gibi yaramazlık ve saygısızlık sınırlarını zorlayanlar kalıyor genelde ağustosa. Herneyse, dağıttık kağıtları sınavı başlattık, öğrencilerin çoğunluğu bir kopya çekme telaşında ki görmeyin. Kız öğrencinin birinden telefon aldım en sonununda, öncesinde defalarca kopya konusunda uyardığımız halde. Muhtemelen sınıf dışındaki birine mesaj yazmış lizozumun görevleri vs...

Bunun karşılığı olan muameleyi yaptık tabii ki, tutanak tutuldu, öğrenci sınav salonu dışına çıkarıldı. Sonrasında bir kıyamet koptu inanamazsınız. Üç öğretmenin şahitliğinde tutanakla kayıt altına alınan olayla ilgili o kadar rahat yalan söyleyebiliyor ki çocuk. 

Hiç bir şey yapmamışmış, telefon elinde bile değilmiş, mesaj falan yokmuş... Tabii ki ciddiye alınmadı ve gerekirse ilçe milli eğitime şikayetçi olabileceği kendisine bildirilerek konu okul yönetimi tarafından kapatıldı.

Şimdi benim canımı sıkan nedir, bir insan hiç mi kendi geleceğini düşünmez? 15 Yaş evet çocuk denecek bir yaş ama tek sorumluluğu okulu olan biri için çok şey beklemiyoruz onlardan. Ders çalışmaması, üstüne bunu hırsızlık sayabileceğimiz bir yöntemle kapatmaya çalışması, rahatlıkla yalan söyleyebilmesi, sene içinde yaptıklarından bağımsız olarak sadece bunlar bile düşündürücü aslında.

Çok konuştum biliyorum ama bu sadece okyanusta bir damla. Aranızda anne olanlarınız var ve hepimiz anne adaylarıyız; lütfen çocuklarımızla iletişim kuralım. Onlarla ilgilenelim, lise öğrencisi bir çocuk asla yeterince büyük değildir, okulunu çevresini, neler yaptığını kimlerle arkadaşlık ettiğini takip edelim. Madde bağımlısı öğrencilerimizle yaşadığımız sıkıntılardan farklı bir yazıda bahsederim sizlere.

Lütfen çocuklarımız kayıp gitmesin ellerimizden, akademik kariyerden daha önemlisi iyi bir insan yetiştirebilmek. Çocuklarımıza doğruyu, iyiyi, güzeli öğretmek biz öğretmenlerden önce ailelerin görevi olmalı. 6 Yaşında okula başlayan bir çocukta ahlak kavramları oluşmaya başlamamışsa, öğretmenin yapabileceği şeyler kısıtlıdır.

Bu kadar iç karartıcı konuşma yeter :) Yeni eğitim öğretim yılı hepimize hayırlı olsun. Çocuklarımızın yolları açık şansları bol olsun :)  

Sevgiler efendim...

5 Eylül 2013 Perşembe

Kolay Yaş Pasta

Muffin yazımda yeni kek kalıpları aldığımdan bahsetmiştim, dün de niyetim kalpli kalıbı kullanmaktı fakat pandispanyayı çıkarma konusunda emin olamadığımdan kelepçeli kalıbı denedim. Pandispanya için Dr. Oetker pandispanya karışımını kullandım.


Nasıl yapılacağı arkasında yazıyor zaten, iki yumurta 7-8 yemek kaşığı su ekleyip 160 derecede 30-40 dakika pişiriyoruz.


Üzeri için kremayı -ki krema diyemeyiz muhallebi tarzı bir şey- kayınvalidemin tarifiyle yaptım. Daha önce bize defalarca yapmış biz de afiyetle yemiştik, sağolsun. Bu sefer de ben denedim.

3 su bardağı süt
2 yumurta
9 kaşık şeker
3 kaşık un
1 paket vanilya
150 gr margarin

Margarin dışındaki tüm malzemeyi karıştırarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirip, ocaktan aldıktan sonra margarini ekleyin. Ardından blenderla 5 dakika çırpın.

Benim acemiliğime geldi pandispanyayı iki kat yaptım sadece, bu malzemeyle çok rahat üç kat yapabilirsiniz özellikle bol kremalı seviyorsanız. Ayrıca muz da dilimledim pandispanyanın arasına tabii bu tercihinize bağlı. Üstüne kakao serptim ve yine muz yerleştirdim. 




Basit ve kurtarıcı bir tarif olduğunu düşünüyorum, umarım beğenirsiniz. 
Afiyet olsun :)