Hafta sonları hava güzel olduğunda yürüyüş yapmaya çalışıyoruz. Güzergahımız da ya Balat Sahil'den Eminönü oluyor ya da Çarşamba'dan Karagümrük'e bir tur atıyoruz.
Bu hafta sonu ne zamandır fotoğraf çekmek istediğim için Çarşamba'dan gitmeye karar verdik. Hava soğuk olmasına rağmen oldukça güzeldi.
Yalnız sanırım Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii gibi belli başlı yerler dışındaki tarihi ve görülmesi gereken mekanları sadece yabancı turistler geziyor ya da onlardan sadece yabancı turistler haberdar.
Kariye'ye gittiğimde de aynı şeyi düşünmüştüm; "Dünyada eşi benzeri olmayan böyle bir yerde neden hiç Türk turist yok?"
Herneyse efendim gelelim muhteşem Fatih Camii'ne. Yapıldığı dönemde (1462-1470) külliye olarak inşaa edilmiş; camii ile birlikte 8 üniversite, 8 lise, 16 medrese, bir hastane, bir misafirhane, bir aşevi, kervansaray, hamam, ilkokul, kütüphane de külliyenin içinde yar alıyormuş. Zaman içinde çeşitli depremler sonucu geriye camii haricinde sadece medreseler kalmış.
Çarşamba istikametinden giderken Fatih Camii karşınıza işte böyle çıkıyor:
Bahçe kapısından camii avlusunun görünüşü:
Avlunun içi:
Ve camiinin içi:
İstanbul'a yolunuz düştüğünde Fatih Camii'ni de gezi programınıza alın derim. Hatta buralara kadar gelmişken, Malta Çarşısı'nı da gezin. Eminönü kadar ünlü olmasa da ve tabii ki o kadar büyük olmasa da şahane şarküterilere baharatçılara sahip bir yer burası.
En taze peynirleri, kaymakları, en iyi süt ürünleri ve baharatlarını bulabileceğiniz Malta Çarşısı'nda benim favori mekanım aşağıdaki yer; hem mıhlamalarımız hem kahvaltılarımız için gerekli malzemelerin en kaliteli ve lezzetlilerini burda buluyoruz.
Haftanın ilk postunu da yazmış bulunmaktayım, hepimiz için güzel bir hafta olsun. Sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder