28 Mayıs 2013 Salı

Akşam Yürüyüşü

Bu aralar hem kullandığım ilaçlar hem de sağlıksız beslenmem nedeniyle epey kilo alınca diyete ve yürüyüşe başladım ya da başlamak zorunda kaldım diyeyim :)

Yürüyüş parkurumuz  Balat Sahili'nden yukarı Unkapanı'na ordan Karagümrük'ten tekrar eve. Bir nevi evin etrafında daire çiziyoruz yani. Benim de sevdiğim yerler olunca akşam makinayı da aldım yanıma bakalım siz de sevecek misiniz benim parkuru :)

Vodina Caddesi'ni isim olarak bilmeseniz de bir çok dizi ve reklamdan biliyorsunuzdur. Ali Ayşe'yi Seviyor ve Osmanlı Tokadı son dönemde burda çekilen dizilerden ikisi sadece.

Bu fotoğrafı daha önce çekmiştim, bu mekan daha önce kliplerde ve dizilerde defalarca kullanıldı. Benim hatırladığım Annem Uyurken'deki şekerci burasıydı mesela. 

Bu da dünkü hali sokağın. Çekim bitmişti, insanları rahatsız etmemek için uzaktan çektim :)

Bu sahilde haftasonları adım atacak yer olmuyor :/ 

Gül gördüm mü dayanamam bilirsiniz :)

İstikamet Unkapanı Köprüsü

Gün batımını kim sevmez ki?

Cibali adının nerden geldiğini biliyor muydunuz? Ben dün öğrendim. Bu arada yarın 29 Mayıs. İstanbul'un fethinin 560. yılı. Kutlamalar Balat Sahil'de olacak. Ben daha önce hiç gitmedim kutlamalara ama yarın orda olacağım. Fırsatınız varsa sizin de aklınızda bulunsun. 

"İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." 


Zeyrek'ten Süleymaniye

Bozdoğan kemeri


Şu kadarcık yerde bile ne tarihler ne hikayeler var değil mi? Fatihler, Bizanslılar, Kanuniler...

İşte İstanbul'u bu yüzden seviyorum ♥

24 Mayıs 2013 Cuma

Tam Buğday Unu

Ne zamandır tam buğday unu ve faydalarından bahsetmek istiyordum sizlere kısmet bugüne oldu, çünkü bu akşam tam buğday unlu kek yapmıştım, onu fotoğraflama fırsatım oldu :)

En basit haliyle şöyle anlatayım; 
buğdayın üç kısmı var:

Endosperm: Nişasta ve karbonhidratın depolandığı kısım ki beyaz un bu kısımdan elde edilir.

Kepek: Buğdayı koruyan dış kısım.

Ruşeym: Protein ve minerallerin bol miktarda bulunduğu, buğdayın özü diyebileceğimiz kısım.

Biz beyaz un ve ürünlerini tüketerek aslında obezite, şeker hastalığı ve kanser olmak üzere bir çok hastalığa davetiye çıkarıyoruz. Çünkü beyaz un yukarıda yazdığım kısımlardan kepek ve ruşeym elenerek elde ediliyor. 

Ben uzun zamandır evde tam buğday unu kullanıyorum, damak tadı olarak alışması hiç zor değil. Diğer una göre biraz fiyatı farklı ama neler para harcadığımızı düşünürsek lafını etmeye bile değmez. 

Bu akşam kek yaptım demiştim tam buğday unuyla, tarifini vereyim. Esmer şeker kullandım ama şekersiz kek tarifleri de buldum, deneyip onları da paylaşırım ileride. 

Malzemeler:

3 yumurta
1 orta boy su bardağı esmer şeker
1 orta boy su bardağı sıvı yağ
1 orta boy su bardağı süt
1 çay bardağı ceviz
1 tatlı kaşığı tarçın
hamur kabartma tozu ve vanilin ile alabildiği kadar un

Yapımı klasik kek tarifi. Yumurtayla şekeri iyice çırpıp ardından diğer malzemeleri, en son olarak da hamur kabartma tozu, vanilin ve unu ekliyoruz. Orta boy bir kek kalıbına ya da yuvarlak borcamların büyüğüne sığacak bir malzeme çıkıyor yukarıdaki tariften. 

160 Derecede 50 dakika kadar pişirdim, turbo fırında. Yine de her fırın farklı oluyor, standart kek pişirme sürenizde pişer diye tahmin ediyorum. 

Buyrun bunlar da fotoğraflar, afiyet olsun :)




17 Mayıs 2013 Cuma

Bizim Bahçede Bahar

Bahçe son bir kaç haftadır mis kokular içinde; iğde,hanımeli ve son olarak da güller açınca sokağın başından bahçenin kokusu duyulmaya başlıyor. 

Yeni oyuncağımla ilk denemem bahçedeki çiçekler üzerinde oldu, paylaşayım istedim.

Bunlar aslanağızları, aslanağzı diye çiçek ismi mi olur diye düşünmüyor değilim aslında ama neyse :)

Balkonumuzun yeni üyesi fesleğenimiz


Filbahri

Güllerin bi kısmı



Menekşem

Sakız sardunyalar 

Bunlar da diğer onlarca çiçekten bazıları...



Onlarca dediysem abarttım sanmayın, bahçede yok yok. Eriğin, şeftalinin fotoğrafını çekemeden çiçeklerini döktüler bakalım meyvelerini paylaşırım belki burda :) Ama ben asıl ortancaları bekliyorum ne yalan söyleyeyim :)

Herkese bol güneşli bol gezmeli bir hafta sonu diliyorum efendim, sevgiler...

7 Mayıs 2013 Salı

Tavsiye Ediyorum -2-



Bir başka tavsiye ediyorum yazısıyla daha sizlerleyim :) İki kişi olsak da nerdeyse her gün çamaşır makinası çalışıyor bizim evde. İkimiz de çalışıyoruz, günlük giydiğimiz kıyafetler, havlular, çoraplar derken kirliler dağ oluyor göz açıp kapayıncaya kadar. Ben de haliyle çamaşır işine mesai harcarken en iyi ürünleri de deneye deneye bulmuş oldum. En iyi derken neye göre derseniz her bir ürün için tek tek anlatacağım. Önce bir toplu fotoğraf verelim:


Eveeet işte bunlar benim çamaşır arkadaşlarım, deterjan olarak görmüş olduğunuz iki ürünü kullanıyorum. Tablet olanı renkli ve beyazlar için kullanıyorum, hem kullanımı kolay hem temizliği oldukça iyi. 30 derecelik kısa programda bile etkili temizlik sağlıyor. Sıvı deterjan ise koyu renkliler için ideal, özellikle pantolonlarımın nerdeyse tamamının siyah olduğunu söylersem neden kullanmak zorunda olduğumu anlarsınız herhalde :)

Çamaşır makinasını temizleyici ve kireç önleyici etkisi olan ürünü yeni yeni kullanmaya başladım, çünkü sürekli makina çalışıyor haliyle içi kirleniyor ve kireç birikmeye başlıyor. Bilmiyorum etkili midir ama ben makinamın ömrünü belki bir nebze uzatır diyerek kullanıyorum.

Leke çıkarıcı sürekli kullandığım bir ürün değil, masa örtüsü vs gibi yağlı lekeli çamaşırlar olduğunda kullanıyorum oldukça memnunum, renklilerde de sorun yaratmıyor.

Yumuşatıcım... Ondan asla vazgeçmem gibi geliyor, yumuşaklığı harika. Havlular, nevresimler yumuşacık çıkıyor makinadan, kokusu da keskin öyle parfümlü bir koku değil. Temizlik kokusu sanki...

İşte benim kullandıklarım ve size de tavsiye edeceğim ürünler bunlar. Sizlerin tavsiyelerini ve kullandığınız ürünlerle ilgili yorumlarınızı da bekliyorum :)

Sevgiler...