gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Mart 2014 Çarşamba

Dün Bu Ülkede 15 Yaşında Bir Çocuk Öldürüldü

Ne yazsam bilemiyorum, yazmalı mıyım onu da bilmiyorum. İçimdekiler uygun bir dille nasıl dile getirilir düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum.

 Ölü yarıştırmak değil niyetim ama zerre iyi niyetli olmadığını bildiğim insanların kapkara yüzleriyle bir kez daha karşılaşmak küçücük bir çocuğun ölümüne "iyi olmuş" diyenlerin daha bir kaç ay önce başka ülkelerin çocukları için mitingler düzenlemeleri... Düşününce ölüseviciliğinden başka bir şey değil... Uzatsam can sıkarım kalp kırarım, zaten canımız gitmiş...

Sadece "Emri ben verdim." diyen değil, sadece sana o bombayı sıkan polis değil ardından gülen herkes katil! Hem seni hem de insanlığı öldürdüler! 


Siz ölünce üzülecek kiminiz olacak ?




7 Kasım 2013 Perşembe

Gidilesi Görülesi: Abant

Kurban bayramında bir haftalık tatilden faydalanıp İstanbul'dan çok da uzaklaşmadan nefes alabileceğimiz bir yerler ararken Abant'ta karar kılıp yola koyulduk. Yıllar önce bir kez gitmiştim Abant'a ama açıkçası çok net fotoğraflar yoktu hafızamda. Bir heyecan bir telaş hazırladık eşyaları düştük yola. 

Karadeniz kendini adım adım hissettiriyor Bolu'ya yaklaştıkça. Sonbaharın o nefis turuncuları sarıları ile büyüleniyorsunuz adeta. Niyetimiz Yedigöller'e de gitmekti fakat yol yapımından dolayı sanırım kapalıydı yolu. Böyle garip bir durumla da ilk defa karşılaştım, bu kadar ziyaret edilen bir yere girişler nasıl tamamen kapatılır ilginç diyerek fotoğraflarla sizi başbaşa bırakıyorum.









20 Eylül 2013 Cuma

Garipçe Köyü ve Rumeli Feneri

İstanbul'un Avrupa yakasının en kuzeyine gidiyoruz bu kez. Boğaz'la Karadeniz'in birleştiği noktaya: Rumeli Feneri'ne.

Sarıyer üzerinden sahil yolunu takip ederek yaklaşık 40 dakikada vardık buraya, trafiksiz diyelim biz buna yalnız :) 

Garipçe'yi sık sık duyuyor ve gitmek istiyordum, o niyetle çıktık yola bu kadar gelmişken Rumeli Feneri'ni de görelim dedik. Rumeli Feneri, Rumelifeneri adlı ufak ve sevimli bir köyün içinde. Yazlıkçılar olsa da köyün yerlileri daha fazla ve bu da güzelliğini muhafaza etmesini sağlamış.

Garipçe ise Rumelifeneri gibi Sarıyer'e bağlı şirin bir balıkçı köyü. Kahvaltı için güzel mekanlara sahip, gözlemesi ünlü galiba, biz yemedik ama kabineden bir bakan ordaydı gözleme uğruna :)

Fotoğrafların çoğu Garipçe'den çünkü Rumelifeneri'nde fotoğraf  çekmeyi unutmuşuz :/ 

Harap durumda olsa da hala güzel

Bu ev benim olabilir mi?

Denize girenler olsa da akıntı çoktu ben cesaret edemedim.




İncir sevenler?

Bu ev favorim, altındaki mekan hala kullanılmaktayken bu zavallı neden bu kadar bakımsız bırakılmış anlayamadım.


Rumeli Feneri

Karadeniz'den Boğaz'a giren bir gemi. Eee ne de olsa sıcak denizlere inmeyi en iyi biz biliriz 



1 Eylül 2013 Pazar

Yeni Camii Sultan Kasrı

Yeni Camii Sultan Kasrı ziyarete ilk defa geçtiğimiz ramazan ayında açılmış, biz de tesadüfen görüp gezme imkanı bulmuştuk. Zaman o kadar hızlı akıp gitti ki paylaşma fırsatını ancak bulabiliyorum. Böyle paylaşılmayı bekleyen o kadar çok fotoğraf var ki bilgisayarımda...

Buyrun başlayalım

Girişte birbirinden güzel hat ve ebru örneklerinden oluşan bir sergi bizi karşıladı







Girişteki terastan manzara

Sultan odası





Topkapı Harem Dairesi'ne defalarca gitmeme rağmen banyo, tuvalet gibi yerlere hiç açıkken denk gelmemiştim. Burası benim için ilk oldu


Ve dıştan görünüş

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Tatil Dönüşü

Bayramdı, ardından tatildi derken bir süre uzak kaldım buralardan. Ne var ne yok, nasılsınız görüşmeyeli? 

Ben uzun zamandır olmadığım kadar iyiyim onu baştan söyleyeyim de :)  Pil bitmek üzereymiş de haberim yokmuş, Duracell tavşanı gibiyim şimdi; hep böyle gitse ya keşke :)

Ne yaptın derseniz; Adana'ya gittim annemlerin yanına; Mersin-Adana-aile-gezme ve tabii ki alışveriş şeklinde geçen 10 günün ardından cumartesi evimize döndük. Şükrücan'ı çok özlemişim, o da bizi özlemiş fazlasıyla. Kuzum benim, hasret giderdik onla bol bol. 

Her tatil dönüşünün vazgeçilmezi temizlik de olmazsa olmazdı tabi ki de. Bugün de yavaştan kış hazırlıkları için kolları sıvadım, halıları yıkamaya verdim, baharda yaptıralım diyip sonra vazgeçtiğimiz balkona sürgü cam projesi tekrar gündemde. Malum kış geliyor Şükrüşüm balkonda uyuduğundan havalar iyice soğumadan balkonu kapatmak gerek. Yarın usta gelip ölçü alacak. Başka neler yaptım bugün hmmm, kıyafet dolaplarını gözden geçirip kullanmadıklarımızı ayırdım ortalık bir ferahladı bir genişledi yer açıldı yenilere :D

Sizin kış hazırlığı önerilerinize de bekliyorum, ne yapmalı ne yapmamalı tecrübeli hatunlar söz sizde...

Benden havadisler bu kadar sizleri tatilden fotoğraflar ile başbaşa bırakıyorum.

Adana Kebap sadece Adana'da yenir, bunu bilir bunu söylerim


Bu görmüş olduğunuz arkadaş turunç, turunçgillerdeki o meşhur turunç bu işte. Adana sokaklar turunç ağaçlarıyla doludur, bilmeyen portakal sanır. Turuncun aşılanması ile portakal, mandalina, limon elde edilir.

Adana karpuzu diye de bir gerçek var


Yeni Adana da denilen Kuzey Adana


Seyhan Baraj Gölü


Adana'yı çevreleyen Toroslar

Bu da Sevgi Adamız 



Bu fotoğraflar Mersin'den
Daimi ziyaretçilerimiz: Caretta caretta'lar


Kanlıdivane denilen Canytellis antik kenti











Bir dahaki postta görüşmek üzere, hoşçakalın.