alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
alışveriş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Aralık 2013 Perşembe

Evlilik Hazırlığında Mısınız?

Ne zamandır gelinlik, çeyiz vs postu yazmıyordum. Gecenin bu sessiz sakin saatinde kafamı toparlamam daha kolay olur diyerek yazmaya karar verdim.

Çeyiz, gelinlik, mobilya ve düğün... Diğer ayrıntıları bir kenara bırakırsak bir düğün planlamasında en önemli öğeler bunlar. Çeyiz hakkında daha önce yazılarım olmuştu, bugün gelinlik ve mobilya mevzusundan devam etmek istiyorum.

Bana göre en iyi gelinlik size en çok yakışan gelinliktir. Bir başkasında görüp beğendiğiniz gelinlik sizde hiç o havayı vermeyebilir. O nedenle farklı modellerde gelinlikler deneyerek vücut tipinize en çok hangi modelin yakışacağına karar vermelisiniz. A kesim, prenses model ve balık model en sık rastlanan gelinlik modelleri.

Kesime karar verdikten sonra elinizden geldiğince farklı gelinlik modellerine bakmaya çalışın özellikle de gelinliğinizi diktirecekseniz. Evet hepimiz Pronoviaslara, Rosa Claralara bayılıyoruz ama alternatiflere de mutlaka bakın. Ben dantel gelinlikleri çok sevmeme rağmen hiç bir zaman istediğim dantel bir gelinlik olmadı. Kendimi dantel gelinlikler uzun dantel duvaklar içinde hiç düşünemedim. Netten gelinlik bakarken Papilio isimli bir markanın gelinliklerinin tam benim aradığım tarz olduğunu farkedip gelinliklerini taramam sonucu kendi gelinlik modelime karar kılmıştım.

Bu arada Wedding Inspirasi zengin bir arşive sahip site incelemekte fayda var. Zira ben de kendi gelinliğimi burada görüp beğenmiştim. Tabii şimdi tüm gelinlik ve nişanlıklarda bulunan o bel fiyonku bu kadar popüler değildir :/


Unutmadan belirteyim gelinliğinizi seçerken düğün mekanınızı gözardı etmeyin. Salon düğünü için seçilecek bir gelinlik kır düğünü için uygun olmayabilir.


Gelelim mobilyalara... Mobilya seçimini belirleyen iki önemli nokta var ilki nasıl bir evde yaşamak istediğiniz, ikincisi bütçeniz. İkisini harmanlamaksa işin zor kısmı. Öncelikle eğer bütçeniz çok çok kısıtlı değilse -yani paket halinde satılan mobilyalardan almak durumunda değilseniz- tarzınızı belirleyin. Nasıl bir evde yaşamak istiyorsunuz? Modern ve şehirli mi yoksa vintage ve nostaljik mi? Belki de endüstriyel ve klasiğin harmanlandığı eklektik bir tarzı ya da bohemian dekorasyonu beğeneceksiniz. Ne istediğinize karar vermeniz için size tavsiyem mobilyacı mobilyacı gezmek yerine dekorasyon dergilerine ve bloglarına göz atın. Mağazada beğendiğiniz eşyalar evinizde gözünüze çok farklı gelebilir. O nedenle ne aradığınızı bilerek başlayın mağaza gezmeye. 

Aşağıdaki iki fotoğrafta kullanılan parçalara dikkat edersiniz, ortak bir mağazadan alınmış olabilme ihtimallerinin çok düşük olduğunu farkedeceksiniz.


Tarzınızı belirledikten sonra istediğiniz ürünleri bulabileceğiniz adresleri belirleyip mağaza gezmeye başlayabilirsiniz. Yanınızda bir not defteri ve kalem bulundurun ki hangi mağazada neyi beğenip ne kadar fiyat aldığınızı unutmayasınız. Ve lütfen ilk turda bir anlık gaza gelip eşyalarınızı alarak eve dönmeyin.

Tüm yerleri gezdikten sonra kendinize düşünmek için fırsat tanıyın, sıcağı sıcağına karar vermek yerine gördüklerinizi sindirip kafanızdaki evle karşılaştırın. Böylece sizi en çok mutlu edeni bulmanız daha kolay olacaktır.

Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Bu stresli günlerinizde biraz olsun yardımım olabildiyse ne mutlu... 

Hepinize sevgiler, görüşmek üzere...

4 Kasım 2013 Pazartesi

Bu aralar...

Bu aralar ben çok dağınığım, çok yoğunum, günler peşpeşe geçerken ben de onların ardından sürükleniyorum sanki. Melankolik bir giriş oldu ama öyle değil aslında. Sadece biraz hayatı takip etmekte zorlandığım bir dönemden geçiyorum, bu hafta yazılı haftası ayrıca. Bu da demek oluyor ki önümüzdeki on gün kağıtların arasında kaybolacağım. 

Haftasonu büyük bir temizlik vardı evde. Annem sponsorluğunda halı yıkama makinem yarın elimde olacak kısmetse. Beyaz koltuk kabusuma çare olacağına inanıyorum halı yıkama makinasının.
Şükrü de temizlik esnasında bizlere katıldı, çabaladı, didindi...


Haliyle çok yoruldu...


İpoş'un bilgisayarda işleri(!) varmış onları halletti.


Çiçeklerim bu aralar pek bi aktif, maşallah diyeyim...




Geçen yazımda bahsetmiştim örgü battaniyelerden, kayınvalidem bana bir tane örüyor sağolsun. Ben de kırlent yapayım dedim. Az kaldı bitince paylaşırım ikisini de.

Ha bu arada Gratis'te çılgın indirim var kaçırmayın derim.

Bu aralar bizim evde haller bu şekilde, sizler de iyisinizdir umarım. En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere,
Hoşçakalın.



22 Ekim 2013 Salı

Winter is Coming

Yokluğunda çok kitap okuduğum sevgili dizim "Game of Thrones"da da sıkça geçtiği üzere; Winter is Coming.

Kış hazırlığı ne yaptın derseniz, annem sağolsun kuru dolma, salça, kuru kayısı, pekmez stoklarımı yeniledi gönderdikleriyle. Ben de evi değiştirmenin en kolay ve ekonomik yöntemi olarak gördüğüm tekstillerdeki değişikliklerle evi kışa hazırladım. Dün salonumdan iki fotoğraf paylaşmıştım zaten. Bugün biraz daha fotoğraflara ağırlık vermek istiyorum müsadenizle

Koltuk şalım ve tv battaniyem saklandıkları yerlerden çıktılar. Mor koltuk şalım annemin el emeği, mavi polar battaniye ise kayınvalidemin hediyesi

Happy winter runnerı English Home indiriminden almıştım yılbaşı için, henüz erken olsa da diğer runner İpoş'un salyalarına kurban gidince ben de fırsat bu fırsat diyip seriverdim

 Evim dergisini her ay alıyorum, ayrıca bahçe düzenlemeleri için EvBahçe dergisine de sık sık bakarım. Home Art ise tarz olarak bana hitap etmese de fikir vermesi açısından arada aldığım dergiler arasında. Tatil 9 gün olunca hepsine bakacak vaktim oldu uzun bir aradan sonra.


Kış geldi mi kahve ve sahlepsiz gün geçmez bizde. 

Evler soğumaya başlayınca Şükrü'yü aldı bir uyku ki sormayın. Zaten uyumayı pek sevmezdi ya tam oldu!

Biliyorsunuz kıyafet ve alışveriş paylaşma huylarım yoktur ama itiraf edin kışın en zevkli yanlarından biri de pofuduk terlikle gezmek değil mi? Ev botlarından hazzedemedim bir türlü ama bu terliklere ilk görüşte vuruldum ♥

Pijamasız kış olur mu, olmaz tabii. Bunları da aldığıma göre gelsin mandalinalar gitsin sahlepler...



Mutfak ve balkonda da kış için değişiklikler yapıldı, onları da paylaşacağım en kısa zamanda. Bu arada ben sizinle balkonumu paylaşmamıştım değil mi? Söz o da en kısa zamanda gelecek :) 

Bir sonraki yazıya kadar kendinize iyi bakın, görüşmek üzere. 





7 Ekim 2013 Pazartesi

Ev Yapımı Yoğurt İçin Hazırım

Sanırım artık sadece pazartesileri yazabileceğim, hafta sonu ev işi, gezme, misafirler; hafta içi okul, yemek derken sadece pazartesileri evdeyim ve tamamen boşum kaç haftadır.

Bu hafta sonu ne zamandır almak istediğim iki mutfak eşyama kavuştum. Aslında sadece tencere alma niyetiyle girdiğim Esse'den bir de yoğurt yapma makinası ile çıktım ki tamamen tesadüf oldu.

Çocukken ev yoğurdunu ağzına sürmeyen ben şimdilerde ya kayınvalidemin yaptığı yoğurdu ya da marketlerdeki ev tipi yoğurtları yiyebiliyorum. Uzuncadır da Tefal'in yoğurt yapma makinasında gözüm vardı ama kendime güvenmediğimden o parayı vermeye bir türlü cesaret edemiyordum. Esse'de 50 liraya bu sevimliyi görünce hiç düşünmeden aldım, yapamasam bile verdiğim para içime oturmaz dedim ama ilk denemem şahane oldu. Yaşasın ev yoğurdu!



Bu arkadaş da yeni pilav tencerem, benim çeyizliklerin bu boyutunda, çok kullandığımdan ve bulaşık makinasında yıkadığımdan muhtemel ki teflonunda çizilmeler oldu. Ben de yeni pilav tenceresi almanın zamanıdır diyerek bu arkadaşı edindim.



Daha kısa sürede yazmaya çalışacağım, yazamazsam da bir sonraki pazartesi görüşmek üzere :)


30 Eylül 2013 Pazartesi

Marka Takıntısı: Zevk mi Bağımlılık mı?

Okul sezonunu çok hızlı açtığımdan olsa gerek yazı yazmak için ne zamanım ne gücüm oluyor son iki haftadır, elimden geldiğince arkadaşlarımın yazdıklarını okumaya çalışıyorum da ne zaman ben de bir şeyler yazsam diye aklımdan geçirsem inanılmaz bir rehavet bastırıyor, bilgisayarı kapatıp pinekleme moduna geçiyorum :)

Bu arada çok tatlı misafirlerimiz var bir haftadır onlarla da vakit geçiriyoruz bol bol, haftasonu da o yüzden yoğun geçti epeyce...

Neyse sonunda döndüm kürkçü dükkanına, aslında biriken çok fotoğrafım var da ne zamandır aklımdaki bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim acaba bir ben miyim böyle takıntılı hem ufak da bir anket yapmış oluruz :)


Başlıktan da anlayacağınız üzere konu marka takıntısı, yalnız bu bendeki farklı bir boyutu kısaca açıklayayım hemen; hayatımın belirli dönemlerinde hep belirli markalara dadanmışımdır. Alışveriş mottom şöyledir, ne alacaksam onu satan mağazaları tek tek gezer, beğendiklerimi kafamda listeler, sonrasında en beğendiğim hangisiyse dönüp onu alırım. 

Kıyafet dolabını düzenlerken farkettim ki son dönemde aldıklarımızın hepsi aynı yerden, sonra döndüm evdeki eşyalara baktım onlar da hep aynı yerlerden... Tarz mı zevk mi? İnsanın zevki dönem dönem değişir mi? 

Siz ne düşünüyorsunuz var mı favori markalarınız, benim gibi dadandığınız yerler? İtiraf edin çoğunuz English Home'cusunuz :) 

Yorumlarınızı bekliyorum, özellikle içimi rahatlatacak "Evet ben de senin gibiyim." diyecekler var mı aranızda :)

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Diyet :(

Diyet muhabbetini de, kalori hesabını da hiç sevmem oldum olası hayatımda da yapmamışımdır. Kilomdaki değişiklikler hep isteğim dışı olmuştur yıllardır fakat şu bir yılda çılgıncasına kilo aldım, mecburen fren basmam gerekti. 

Gün içinde yeterince hareket etmemem, kayınvalidemin lezzetli yemekleri, eşimin iştahı derken olanlar oldu, şimdi diyet zamanı. Çok yiyen bir yapım hiç bir zaman olmamıştır lakin abur cubur ve hamur işine inanılmaz düşkünüm ve tabii ki çikolata ♥

Şu an beni en çok zorlayan şeyler çikolata ve hamur işleri zaten. Yine de bir şekilde bu hayata alışıp sadece diyet olarak değil sağlıklı beslenme adına mümkün olduğunca bu şekilde beslenmek istiyorum.

Good old days


Çikolatalar, çaylar, kurabiyeler benden sorulurdu :'(

Şimdi ise şu hallerdeyim

Bol şans dileyin bana, bu aralar ihtiyacım var :/ Çikolatalarla vedalaşmak hiç kolay değil zira...

14 Temmuz 2013 Pazar

Country Yatak Odası Sevenler?

Blogu aslında çeyiz alışverişindeki gelin adaylarına dekorasyon ve alışveriş için fikir olması amacıyla açmışım. Sonra benim İstanbul günlüğüme döndü, önünü alamadım :)

Bugün uzun bir aradan sonra blogun açılış amacına uygun bir postla karşınızdayım: kendi yatak odası dekorasyonumu sizlerle paylaşacağım ve çeyizde yatak odası için neler alınmalı sorusunu kendimce cevaplamaya çalışacağım. Hazır mıyız? O zaman önce yatak odamla başlayalım.

Yatak odamı Adana'da mobilyacılar sitesinden aldım. Aslında tam bir İngiliz yatak odası alma taraftarıydım, Laura Ashley'nin ünlü modelini bilmeyeniniz yoktur; fakat eşimin "Genç kız odası gibi oda takımı istemiyorum." restiyle daha maskülen bu odada karar kıldık. Takımın showroomdaki hali cevizdi, kulpları eskitmeydi, benim için yapılanın rengini ve kulplarını kendim seçtim. Şöyle bir şey ortaya çıktı:




Yatak örtüsü ve nevresim takımı English Home, perdeyi ise Premier diye bir markanın kumaşlarından seçtim.

Gelelim detaylara
 Kapı stopu English Home


Halı Angora İstanbul serisi

Melekler Madame Coco, çerçeve Tepe Home


 Renso English home

Peki çeyiz için neler almalıyız? 

Mutfaktan sonra işin en çok uğraştıran kısmı yatak odası bana göre, nevresimler, pikeler, battaniyeler yorganlar derken işler çığrından çıkıyor ne eksik ne fazla insan kendi bile takip edemiyor aldıklarını. O nedenle liste yapmakta fayda var. Buyrun size ortalama bir liste :)

*İki adet kaliteli 2 adet normal yastık. Kaliteli olanlar uyumak, diğerleri yatak örtüsünün yastık kılıfları için. Yatak örtünüz fazla yastık istiyorsa ona göre yastık sayısı artabilir.
* Minimum iki tane günlük nevresim. Maksimum da 4 derim fazlasına inanın hiç gerek yok. Henüz hiç açılmamış nevresimlerim var dolabı bekleyen. Ben English Home'dan aldığım iki günlük nevresimle geçirdim koca kışı.
*İki adet battaniye. Size ve misafirlerinize.
Benim en çok kullandığım Madame Coco'dan aldığım bu battaniye oldu


*Gelin yatağı, gelin yatağı herkesin ağzında bir gelin yatağı. Zevkinizden ödün vermeyin gelin yatağı konusunda. Size güzel gelen kat kat tüllülerse onu alın, benim gibi sade seviyorsanız da zorla pullu taşlı yatak örtüleri almayın. 

Benim bir pikem vardı Gelin Home'dan onu hiç kullanmadığım için fotoğrafı yok, gelin yatağı olarak English Home'dan aldığım bu takımı kullandım


İçinde pamuk saten nevresim takımı ve yatak örtüsü olan bu çeyiz setini iyi ki de almışım diyorum başka bir şey demiyorum :)

Pamuk saten nevresim takımı demişken bir de bu var bende henüz açılmamış;


*Yaz için iki de pike takımı lazım, eğer yazın evleniyorsanız gelin yatağınıza da pike ile yapabilirsiniz. Benim pikelerin biri Özdilek diğeri English Home



*İki tane yorgan almakta fayda var, hatta mümkünse birini ince yazlık diğerini daha kalın alın.Bunun yanı sıra alez yine alınacaklar listesinde olmalı.

Eğer bu yukarıda saydıklarıma sahipseniz yatak odası için telaş etmeyi bir kenara bırakın, ihtiyacınız olan her şeyiniz var. Bundan sonraki alışverişlerinizi zevkinize göre acele etmeden yapabilirsiniz :)

Umarım faydalı bir yazı olmuştur :) Hepinize sevgiler...





23 Haziran 2013 Pazar

Ben Geldim :)

Uzun zamandır yazmıyor yazamıyordum malumunuz. Ne oldu nerelerdeydin diyenlere hemen özet geçiyorum :)

İlk zamanlar okul işleri çok yoğundu, son yazılılar sözlüler derken yazmaya fırsat bulamadım. Sonrasında Gezi Parkı direnişi başladı, o süreçte burdan ve Facebook sayfamdan paylaşım yapmayı tamamen durdurdum. Böyle böyle derken haziranın 23'ü olmuş :)

Bu arada başka neler yaptın derseniz; pazara gittim mesela 
Çarşamba pazarı var burda hepiniz duymuşsunuzdur tahminimce, evdeyken pazara gideyim dedim. Yaz iyiden iyiye kendini hissettiriyor, meyveler sebzeler çeşit çeşit. Bir kaç bi şey aldım


Yine yazdan mütevellit bahçede çiçek açım merasimi tam gaz devam ediyor, bahçeyle ilgilenmem gerekti


Balkon düzenlemesini tamamladım onun ilgili ayrı bir post hazırlamam lazım aslında;  şu fotoğrafla yetineyim şimdilik



Mutfağı yaz için bir kaç ufak değişiklikle yeniden düzenledim



Yaz kahvaltılarının açılışını yaptım





Şimdi tatildeyim, olaylar duruldu, kafam daha sakin ben de sizlere bu yazıyla merhaba demek istedim. 

Herkese sevgiler...